1958 yılında Mardin'e bağlı Musika köyünde doğan Brader'in asıl adı Mehmet Şerif Torun'dur. Babası Musika köyü ve civarında tanınan ünlü bir
dengbêjdir.
Hozan Brader'in müziğe olan tutkusu aslında babasından geliyordu. İlk müzik çalgısını ayakkabılarını bir eskiciye vererek aldığı kavaldır. Daha sonra abisi Hozan Brader'in isteğiyle ona bir bağlama aldı ve henüz 16 yaşındayken bağlama çalmayı da öğrenmişti. Hozan Brader küçükken annesinin ona hacdan getirdiği bir teyp ile Türkçe şarkıları Kürtçe'ye çeviriyordu. Lisedeyken bu tür müzikler ürettiği için 3 bucuk ay cezaevinde kaldı. Bir röportajında sadece şarkı söylemek istediği için bunu yaptığını söylemişti. Hapishaneden çıktıktan sonra 1986 yılında ülkeden sürgün edildi ve Hollanda'ya yerleşti.
2004 yılında ise Türkiye'ye giriş yasağı kaldırıldı.
Hozan Brader aynı zamanda resim çiziyor ve makaleler ilede uğraşıyor. Hozan Brader ilk albümünü 1995 yılında 'Min Sare' isimli kasetiyle çıkardı.
RÛDAW'A VERDİĞİ BİR RÖPORTAJDAN ALINTILAR
Çocukluğunuzda çok kötü zamanlar geçirdiğiniz biliniyor. Kendinizden biraz bahseder misiniz?
1958 yılında Kuzey Kürdistan’da Mardin’in Musika köyünde fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. Babamın dört eşi vardı. Annem onun dördüncü eşiydi. Köyün en fakir ailesiydik ancak babam güzel sesiyle ünlüydü. Evde 7 çocuktuk sadece fakat çatışma, kargaşa ve yoksulluktan dolayı çok kötü bir çocukluk geçirdim.
Yani şarkıcılık size babanızdan mı miras kaldı?
Evet, babamın sesi çok güzeldi. Birçok Kürt ezgisini ve destanını bilirdi. O şarkı söylediğinde sonuna kadar dinlerdim ve ondan öğrenirdim. Babam benim için gerçekten bir kütüphane gibiydi.
Söylediğiniz ilk şarkıyı hatırlıyor musunuz?
Evet. İlk şarkımı Barzani üzerine söylemiştim: “Kürt gençleri kalkın, vakit geçtir. Barzan dağında ceng var.” Söylediğim şarkıların çoğunluğu siyasi içerikliydi. Çünkü küçüklüğümden beri hep Barzani'nin devrimleri ve Kürtlük anlatıldı bana.
Bu şarkılardan biri yüzünden hapis yattığınız biliniyor...
Evet, bir gün okul müdürü kulağımı çekip, “Sen çalışkan bir öğrencisin. Bu Kürtçe kaseti niçin okula getirdin?” dedi. Belli ki bazı milliyetçi Türkler beni şikayet etmişti. Müdür de mecbur kalıp beni polise teslim etti. Sonra da cezaevine girdim. Yaklaşık üç buçuk ay hapis yattım.
Avrupa’ya gitmeye nasıl karar verdiniz?
Kürtlük ve komünizm davasından birkaç kere cezaevine girdim. Daha sonra 12 Eylül Darbesi oldu. burada hayat kalmadı deyip gitmemiz gerektiğini söyledik. Ancak Avurpa acılarımı arttırdı. Avrupa birçok Kürt büyüğünü demoralize etti. Oraya gelen çok sayıda Kürt kötü duruma düştü, kimse selam dahi vermiyordu onlara. Avrupa kültür, sanat ve geleneğimizi bize hissettirmeden ortadan kaldırdı. Biz şarkı ve müzikle meşgul olduk. Bu şekilde dilimizi, kültürümüzü koruyabildik. Bu yüzden sazıma çok şey borçluyum.
Sanat dünyasına nasıl girdiniz?
Doğrusu cezaevine girmeden şarkıcı olmayı düşünmemiştim. Saz çalıp şarkı söyleme hayallerim olsa da birkaç defa hapse girdikten sonra şarkı söylemeye karar verdim. Hapisten çıktığım gün köyün bütün çocuklarını toplayıp konser verdim. Sonra kendime, “İşte sanatçı oldum” deyip gittim. İlk sanat çalışmam buydu.
Kürdisatan’a dönüp Erbil’e yerleşmeye nasıl karar verdiniz?
28 yıl gurbette yaşadım. Sonra da özgür Kürdistan’a döndüm çünkü Kürdistan’ın bize her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Her ne kadar biz sanatçılar savaşamasak da hatta bir tavuk dahi kesemesek de sanatımızla peşmergenin moralini yükseltebiliriz.
Brader gerçek adınız mı?
Hayır. Hapse girene kadar hiçbir partinin üyesi değildim. Ancak içeri girince bir Kürt partisine üye oldum. O partinin üyesi Yusuf Batur, siyasetten tutuklandığımı yaydı. Artık Yüksekova ve köylerinden beni tanıyan tanımayan birçok kişi ziyaretime geldiğinde yemek getiriyordu. Yine hapisteyken bazı siyasilerle tanıştım ve Kürdistan Demokrat Partisi’ne (KDP – Bakur) katıldım. İçerdeyken deşifre olmamam için bana “Heval Bira” (Bıra Arkadaş) adını verdiler. Hapisten çıkınca “Heval Bira” olarak çağrılıyordum. Avrupa’ya gidince de Brader ismiyle şarkı yaptım. Artık adım Brader olmuştu.
Sanatçı olmasaydınız ne yapmak isterdiniz?
Allah beni sadece sanat için yaratmış. Sadece sanatı seviyorum tabi bir de çiftçiliği. Boyacılık yaptım, duvarcı çırağı oldum. Sonra odunculuk yaptım. Sinema filminde rol de buldum ama şarkıcılık ve saz benim ruhumdur, onları bırakamam.
Aynada ak saçınızı ve sakalınızı görünce ne hissediyorsunuz?
Elbette insan derin bir ah çekiyor. Hele ki sona doğru adım attığını düşününce... İşler planladığınız gibi gitmeyebiliyor, fakat yaşlılığımı ve ak saçımı seviyorum. Yaşlı insanları gerçekten çok seviyorum.
HOZAN BRADER'İN ALBÜMLERİ VE ESERLERİ
Çemê Reynê Albümü
Çemê Reynê
Diçim Xerîbîyê
Warê Me
Hewdamin
Em Natirsin
Ji Bo Çi
Yar Meyro
Diyarbekir
Zimane Kurdî
Ez Xerîbê Welata Me
Darvano Albümü
Şivano
Sûretê Yarê
Darvano
Şinokê
Çavên Te
Hinne
Xanimê
Hefs û Zindan
Dîwane Me Albümü
Dûaye
Dîwane Me
Cana Min
De Were Evîna Min
Ez Şehîdek Bê Navim
Eşqo Wunda
Kar Xezal
Sebra Min Tuyî
Wer Cane
Harûn Ê Min Albümü
Harûn ê Min
We Sale
Min Şehîdek Dît
Mekanê Kalê Min Hecî
Ez Çûme Gunde Dilbirin
Kela Zûlme
Ahmedê Xanê
Barane
Maçek Bide Min Albümü
Kezîzer
Hawer Delal
Şemlê
Kevanjen
Serhawe
Navê Te
Maçek Bide Min
Mêrxas
Dil Ji Min Bir
Bihara Min
Pepûlê Albümü
Qutike Keye Me
Kalê Li Meyxane
Dema Tu Çû
Xeco
Sewdasiza Min
Me Hebû Welatek
Pepûlê
Cejna Xemgîn
Hoy Berî
Helbestên Min
Em Jî Însanin
Rengvano Albümü
Nebû Yar
Emir
Rengvano
Sonda Mirinê
Agirî
Solo Saz - V1
Na Na
Lorkê
Mehmed Şexo
Rojek Newroze
Evîna Kurmancî
Solo Saz - V2
Siwaro Albümü
Siwaro
Awke Kason
Lo Dilo
Sofî
Tembûrê
Newroz
Axlê Gulê
Hefs û Zindan
Zana
Zaroken
Cenga Azadî
Xeftano Albümü
Xeftano
Sitemkar
Dinya Fanî
Edlaye
Genimo
Dayê Bi Lîlîne
Mamoste
Newroz
Kîne
Zirave